Üç Nokta (…)
Tamamlanmamış, eksik bırakılmış cümlenin sonuna konulan noktalama işaretidir. Arka arkaya sıralan örneklerin eğer devamı varsa üç nokta koyarız. Yazdığımız herhangi bir yazı da ya da okuduğumuz eserlerde söylenmek istenmeyen sözün yerine de yine üç nokta konulur. Alıntılama yaptığımızda alıntıda atlayacağımız kısmın yerine, ünlem ve seslendirmelerde anlatılmak istenen şeyin pekiştirilmesi için de kullanılır. Bu ve bunun gibi görevleri olan üç nokta işaretini farklı cümleler içinde gün içinde sıkça kullanırız.
Üç Nokta İle İlgili Örnekler
- Kışın gitmeyi sevdiğim yerler: Rize, Trabzon, Artvin, Ordu…
- Hasta olduğumda en çok tükettiğim çaylar: Ihlamur, kekik, ada çayı, rezene, papatya…
- Ben şimdi sana … derdim de neyse demeyeyim artık.
- Tam bahçeden domatesleri toplayıp eve çıkacaktım ki…
- –Ravza… Ravza… Ses versene.
- Derya pazardan aldığı meyveleri saydı: muz, çilek, erik…
- …Dağlar, taşlar duydu da feryadımı sen duymadın..
- Uzun yolculuğa çıkacağız diye annem bir sürü şey yapmış: kek, poğaça, elmalı kurabiye, pasta…
- Arif amca bahçesinden kiraz almak için giren çocuklara … dedi.
- –Alo…
-Alo, buyrun…
-Kimsiniz?
-Ben Gamze. Siz…
- Bilimsel veriler ışığında yazılan eserleri inceleyen biriydi. (…) Bu ve buna benzer birçok eserde yer aldı. Bunca eseri yazarken yorgunluğa, bitkinliğe ve o koşturmacaya nasıl dayandı bilemiyorum.
- Balayına gidecekleri yerleri sıraladılar: Ölü Deniz, Bodrum, Rize Yaylaları…
- Hey gidi Mehmet amca… Sen ki bu dağları az mı gezdin.
- Uzun uzun yazılar yazar… Belki de bu yüzden beğenilmedi, kabul görmedi.
- Doğumhanenin önünde bekliyordu abim. Doktor kızını gösterince abim bir anda:
-Benim minik prensesim hoş geldin, ben seni…
Sözlerine devam edememişti ağlamaktan.