Yay Ayraç ( )
Edebi metinlerde sıkça karşılaştığımız yay ayracın bir diğer adı da parantezdir. Bazen cümle içinde bazen cümle sonunda kullanılır. Yazdığımız cümlede açıklanacak bir şey varsa cümlenin içinde ya da cümle bittikten sonra yay ayraç içinde açıklamasını yaparız. Bunun dışında kelimelerin başka anlamlarını da eklemek istersek parantez içinde belirtiriz. Cümlede alaycı bir ifade varsa bunu okuyucunun anlaması için yay ayraç içinde ünlem koyarak aktarırız. Yazılarda madde başlıklarını belirtirken de yay ayraçtan faydalanabiliriz. Tiyatro metinlerinde oyuncunun yapacağı hareketleri, jest ve mimikleri parantez içinde gösteririz.
Yay Ayraç İle İlgili Örnekler
- Gökyüzünde dalgalanan al (kırmızı) bayrağımızı gördükçe çok gururlanıyorum.
- O kadar zayıflamış ki (!) arabaya binince araba sallandı.
- Gözleri bir güzel bir güzel ki (!) biri o tarafa biri bu tarafa bakıyor.
- Kemal (ayaklarını uzattığı koltuktan indirerek):
– Sen bilgisayardaki gizli bilgileri nasıl verirsin o kadına?
Feride (korkulu gözlerle adımlarını geri geri atarak):
– Ben o dosyada gizli bilgilerin olduğunu bilmiyordum. Eğer bilseydim yollar mıydım?
- Sulandığı zaman çürümeye başlayan çiçekleri maddeler halinde sıralayalım:
- a) Orkide
- b) Emel Çiçeği
- c) Menekşe
- Muhammed bin İbrahim el-Fezari (?-796) matematik ve astronomi hakkında araştırma yapan ve bilimsel gelişmeye faydası olan bir bilim insanıydı.
- Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum. Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu? (Sabahattin Ali/ Kürk Mantolu Madonna)
- Atanmayı beklediğim memlekete değil de dağlık bir yere (dağ dedimse pek insanın olmadığı bir yer anlamında dedim) atandım.
● “Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.”(Mustafa Kemal Atatürk)